“Bir gün bir ilan gördü, bütün bir hayatı değişti.” Bu cümle Faik Uyanık’ın yaşadığı değişimin en kısa tanımı oldu. Faik Uyanık başarılı bir gazeteciyken, bir gün gazetede ilanını gördüğü Jean Monnet burs programına katılmaya karar verdi. Kariyeri için bir risk aldı ama sonunda başardı. Jean Monnet Burs Programı ile Belçika’da Katolik Leuven Üniversitesi’nin Avrupa Çalışmaları bölümünde master yaptı ve Türkiye’nin bölgesel kalkınma çabalarını AB müktesebatı ile kıyaslayan bir tez hazırladı. Jean Monnet burs programı ile aldığı bu eğitim öncelikle onun gazetecilik kariyerini değiştirdi. Sonrasında AB konusunda çalışmalarını sürdürerek kendisine yeni bir yol haritası çizdi. Bugün BM Kalkınma Programı’nın Türkiye’deki iletişim koordinatörlüğünü yürütürken, yolların başlangıcının Jean Monnet Burs Programı olduğunu hiç unutmuyor.
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Bugüne gelene kadar kariyeriniz nasıl şekillendi?
Gazeteciliğe 1991 yılında başladım. TGRT, Alem FM ve Akşam gazetesi haber merkezlerinde de kısa sürelerle görev aldıktan sonra 1997 yılı başında NTV haber merkezinde haber sunucusu olarak çalışmaya başladım. On yılı aşkın süre devam eden bu süreç boyunca NTV, NTVMSNBC, NTV Radyo, NTV Mag, CNBC-e gibi çeşitli birimlere katkıda bulundum. Güne Başlarken, Günaydın Kafkaslar, Geri Sayım ve Eve Dönerken, en uzun süre çalıştığım televizyon veya radyo programları oldu. 2007 yılında Londra’da BBC Türkçe servisinde yapımcı olarak işe başladım. Üç buçuk yıla yakın süren bu süre boyunca Kulüpte Bir Yıl ve Sosyal Medya ve Siz program dizilerini hazırladım. Bulgaristan ve Romanya’da AB üyeliği ile nelerin değiştiğini veya değişmediğini irdelediğim Kulüpte Bir Yıl programı, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin 2008 Sedat Simavi Radyo Ödülü’nü kazandı. Aynı program bana AB Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü’nün 2009 Avrupalı Genç Gazeteci Ödülünü de getirdi. 2010 yılından bu yana BM Kalkınma Programı’nın Türkiye’deki iletişiminin koordinasyonundan sorumluyum.
Jean Monnet burs programından hangi üniversitede öğrenci iken/ hangi işte çalışıyorken, kaç yılında faydalandınız?
İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat bölümünde okudum. Daha sonra da Marmara Üniversitesi’nde Gazetecilik bölümünde yüksek lisansa başladım. 2003 yılında ise bir Pazar günü NTV haber merkezinde gazeteleri incelerken Jean Monnet bursunun ilanını gördüm. Aranan şartları taşıyordum. Yurtdışında yüksek lisans hayalimi gerçekleştirmek için bunun son fırsat olabileceğini düşündüm. Aslında riskli sayılabilecek bir karar aldım ve kariyerime bir yıl ara vererek yurtdışına gitmeyi göze aldım. Burs sınavına çok ciddi hazırlandım ve kazandım.
Jean Monnet burs programı ile hangi üniversiteye gittiniz, Jean Monnet bursiyeri olarak hangi konuda çalışma yaptınız?
Faik Uyanık: İngiltere’de okumayı düşünürken son anda karar değiştirdim ve Belçika’da Katolik Leuven Üniversitesi’nin Avrupa Çalışmaları bölümüne yazıldım. Burs konum Bölgesel Politika’ydı. Türkiye’nin bölgesel kalkınma çabalarını AB müktesebatı ile kıyaslayan tezimle 2004 yaz aylarında bu bölümden mezun oldum.
Türkiye’ye döndükten sonra Jean Monnet burs programının kariyerinize nasıl bir katkısı oldu?
Döndüğümde NTV ve CNBC-e’de AB süreci ile ilgili programlar hazırladım. Bu konuda BBC Türkçe servisinde de epeyce haber yaptım. Kulüpte Bir Yıl programı da yaptığım bu işlerden biriydi. Seçtiğim burs konusu benim için çok faydalı oldu. Çünkü İktisat Fakültesi’nde de en sevdiğim konular kalkınma ile bağlantılı olan konulardı ve şimdi de BM Kalkınma Programı’nın Türkiye’deki iletişimini yürütürken bu altyapının büyük faydasını görüyorum. Türkiye’nin bu alandaki ilerlemesini yakından izliyorum ve Bölgesel Politika faslının nihayet müzakerelere açılmasını çok olumlu buluyorum.
Jean Monnet burs programı Avrupa Birliği’ne bakışınızı nasıl değiştirdi?
Jean Monnet programı, bursiyerlerin birlik fikrine olan inancını kesinlikle güçlendiriyor. Genişlemenin veya bütünleşmenin en zorlu göründüğü anlarda bile bu böyle. Avrupa’nın dört bir yanından gelen öğrencilerle, AB kurumlarının uzmanlarıyla vakit geçirmek çok ufuk açıcı oluyor. Hem bazı önyargılarınızı aşıyorsunuz, hem de ülkeniz hakkındaki bazı önyargıların aşılmasına katkıda bulunuyorsunuz. Çoğu zaman kendinizi bir büyükelçi gibi haksız önyargılar karşısında ülkenizi savunurken buluyorsunuz. Ama aynı zamanda ülkenizin eksikliklerine yönelik tespitlerinizi de paylaşıyorsunuz. Bu yaklaşım, muhataplarınızla çok güçlü diyalog kanalları açabiliyor. Hayat boyu süren güçlü dostluklar kuruyorsunuz. Sadece bu bile başlı başına olumlu bir etki.
Jean Monnet bursiyer adaylarına neler tavsiye etmek istersiniz?
Jean Monnet bursu, bursiyer adaylarının hayatlarını değiştirebilecek bir yolculuğun ilk ve en önemli adımı olabilir. Eğer gerekli şartları taşıyorlarsa ve gerçekten çok istiyorlarsa, sınava da ciddi bir hazırlıkla girdikten sonra, bursu kazanmak aslında çok zor değil. Bir AB ülkesinde geçirecekleri süre sadece eğitim değil, aynı zamanda dostluklar, geziler ve elbette eğlence için de müthiş fırsatlar sunuyor. Farklı ülkeleri görmek, farklı deneyimleri yaşamak için hiçbir fırsatı kaçırmamalılar. Ben mesela, elbette öğrenciliğin gereklerini yerine getirmenin yanı sıra, Avrupa’nın göbeğinde olmanın da avantajını kullanarak, bir sene içinde 7-8 Avrupa ülkesini gezebilmiştim. Tabii tren ve otobüslerdeki öğrenci tarifesinin ve düşük bütçeli havayolu şirketlerinin de bunda önemli bir payı var. Güzel bir müzenin, bir serginin veya harika bir konserin tadı yıllarca damağınızda kalabiliyor. Bunların geride bıraktığı tortu, kesinlikle hayatın en değerli tecrübe ve birikimleri arasında yerini alıyor.