Ad Soyad: Baran Kızılırmak
Okul / Bölüm: University of Hamburg – Europa Kolleg / European and European Legal Studies
Akademik Yıl: 2019-2020
Würzburg Üniversitesi, Doktora Öğrencisi / Kadir Has Üniversitesi Araştırma Görevlisi
- Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Bugüne gelene kadar kariyeriniz nasıl şekillendi?
2010 yılında Ankara Atatürk Lisesinden, 2015 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldum. Fakültenin 3. sınıfındayken, kendilerinden ders aldığım hocaların da etkisiyle, akademisyen olmaya karar vererek bu doğrultuda çabalamaya başladım. Ankara Hukuk’tan mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesinde Kamu Hukuku tezli yüksek lisans programına devam ettim. Kısa bir süre sonra ise Kadir Has Üniversitesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladım. Üç aylık bir süre içerisinde çizginin öğrencilik tarafından eğitimcilik tarafına geçmek benim için ilginç bir tecrübe oldu.
2018 yılında “Önleyici Amaçla Elde Edilen Verilerin Ceza Muhakemesinde Kullanılabilirliği” başlıklı tezimi savunarak İstanbul Üniversitesindeki yüksek lisans öğrenimimi tamamladım. Aynı yıl, Galatasaray Üniversitesinde Kamu Hukuku doktora programına başladım. Doktora derslerim devam ederken Jean Monnet Bursu’na başvurdum ve bu bursu almaya hak kazanarak Hamburg Üniversitesinde ikinci bir yüksek lisans yapma şansı elde ettim. Avrupa Hukuku alanındaki bu yüksek lisans programını 2020 yılında tamamlayarak ikinci yüksek lisans derecemi aldım ve ardından Türkiye’ye geri döndüm. Hâlihazırda hem Galatasaray Üniversitesindeki doktora öğrenciliğime hem de Kadir Has Üniversitesindeki işime kaldığım yerden devam ediyorum.
Diğer yandan, doktora tez konumla doğrudan ilgili olan konularda, Yapay Zekâ ve Ceza Hukuku alanındaki çalışmalarıyla bilinen Prof. Eric HILGENDORF’un beni doktora öğrencisi olarak kabul etmesi üzerine, Almanya’da ikinci bir doktora programına devam etmeye karar vererek, bu amaçla başvurduğum DAAD bursunu kazandım. 2021 Güz Akademik Dönemi’nden itibaren Würzburg Üniversitesinde doktora çalışmalarımı sürdüreceğim. Almanya’daki doktora programını tamamladıktan sonra ise Türkiye’ye dönerek Galatasaray Üniversitesindeki doktora öğrenimime ve 6 yıldır çalışmakta olduğum Kadir Has Üniversitesindeki akademik çalışmalarıma devam etmeyi planlıyorum. Son olarak bu çalışmaları sürdürebilmemde, değerli hocalarımın ve ailemin desteğinin öneminin büyük olduğunu belirtmeliyim.
- Jean Monnet Burs Programı ile gittiğiniz üniversite ve çalışma yaptığınız konu hakkında bilgi verir misiniz?
Jean Monnet bursu ile Almanya’da Hamburg Üniversitesi – Europa Kolleg’de “European and European Legal Studies” yüksek lisans programına katıldım. Bu program, AB bütünleşmesini iktisadi, siyasi ve hukuki açıdan daha iyi kavramayı amaçlıyor. Süresi 12 ay olan program, iki döneme yayılmış derslerin yanı sıra 1 ilâ 2 aylık bir staj döneminden ve nihayet tez aşamasından oluşuyor. Dersler “AB Hukuku”, “AB’nin Dış İlişkileri” gibi belirli alanlarda derinlik kazandırmayı amaçlayan modüllerden oluşuyor. Ben “AB Hukuku” modülünü seçtim. Elbette böyle bir alanda bir yıl içerisinde kazanılabilecek derinlik son derece sınırlı; ancak yine de hukukun birçok alanında temel düzeyde eğitim alma fırsatı elde ettiğimi belirtmek isterim. Bunun ötesi, uzmanlaşmak istediği alanda ileri araştırmalar ve çalışmalar yapacak öğrencilere kalıyor.
Program kapsamındaki zorunlu stajın amacı, çalışma konusunun teorik boyutunun yanı sıra pratik boyutunu da görmekti. Dolayısıyla hukuk modülünü seçenler genellikle hukuk büroları ve ilgili kurumlarda staj yapıyordu. Ben ise akademik çalışmalarda bulunmak amacıyla Max Planck Enstitüsünde staj yapmayı seçtim. Burada karşılaştırmalı bir anayasa hukuku çalışmasında 1 ay süreyle görev aldım.
Jean Monnet bursuyla gittiğim yüksek lisans programında hem bilişim, teknoloji ve kişisel verilerin korunması alanlarına ilgi duyduğum için hem de geçmiş çalışmalarımı desteklemesi amacıyla, kişisel verilerin korunması alanında güncelliğini koruyan kişisel verilerin üçüncü ülkelere aktarılması konusunu tez konum olarak seçtim.
Katıldığım programın beklediğimden daha yoğun olduğunu söylemeliyim. Dersler çoğunlukla sabah 9’da başlayıp akşam 6’ya kadar sürüyor ve genellikle bir sonraki günkü derse kadar okunması gereken metinler veriliyordu. Tüm yoğunluğuna karşın, programın yirmiden fazla farklı hocadan ders alma imkânı tanımasının, hem farklı ders anlatma yöntemlerini görmek hem de öğrenci olarak daha aktif bir öğrenme sürecini tecrübe etmek açısından son derece yararlı olduğunu düşünüyorum.
Esasen programın bitişinin ardından Türkiye’deki doktora çalışmalarıma devam etmeyi planlıyorken, Würzburg Üniversitesinde Yapay Zekâ ve Ceza Hukuku alanında çalışmalar yapan hocayla irtibat kurup tanışmam, ardından DAAD bursu almaya hak kazanarak Würzburg Üniversitesinde aynı hocanın danışmanlığında doktora çalışmalarımı sürdürmem, Max Planck Enstitüsündeki stajım sırasında bir meslektaşımın bir kahve arasındaki önerisi ve biraz da ısrarı sayesinde oldu. Dolayısıyla Jean Monnet Bursu’nun şu anda Würzburg Üniversitesinde ikinci bir doktora programına devam etme konusunda bana bir kapı açtığını söylemeliyim. Özetle Jean Monnet Bursu, önceden tahmin etmesi güç olanakları da insanın karşısına çıkarabiliyor.
- Jean Monnet Burs Programı sayesinde tamamladığınız eğitimin Avrupa Birliği’ne bakışınıza etkileri nelerdir?
Avrupa Birliğinin ne kadar girift bir yapı olduğunu kavradım. Örneğin Brexit’in ardından gündeme gelen “AB dağılacak mı?” benzeri soruların, aslında AB bütünleşmesinin tam olarak ne olduğunun anlaşılamamasından ileri geldiğini fark ettim. Jean Monnet Burs Programı kapsamında AB’nin tarihî gelişimini siyasi ve iktisadi olgular ışığında öğrenmek, genişleme ve derinleşme aşamalarının gerçekleştiği dönemdeki siyasi konjonktürü kavramak ve hukuki yapı ile iktisadi temeller arasındaki ilişkileri görmek; hukuki gelişmeleri de daha iyi anlamlandırmamı sağladı. Tam olarak bu nedenle, iktisadi ilişkiler devam ettiği müddetçe Türkiye – AB ilişkilerinin de süreceğini, zaman zaman zayıflasa da ilişkilerin kesin olarak sona ermeyeceğini daha iyi anladım.
- Jean Monnet bursiyer adaylarına neler tavsiye etmek istersiniz?
Kamuda ve özel sektörde çalışan kişilerin yanı sıra üniversite öğrencilerinin (özellikle lisans öğrenimini yeni tamamlayan öğrencilerin) de eğitimlerine yurt dışında yüksek lisans yaparak devam etmelerine imkân veren bir program olan Jean Monnet Bursu; yurt dışında tanınan, sayılan, köklü bir burs.
Bursa hak kazanma kriterlerinin son derece objektif ve burs kapsamının da oldukça yeterli olduğunu düşünüyorum. Burs Programı çalışanlarının bursiyerlerle süreç boyunca irtibatta olması ve her aşamadaki desteği güvende hissettiriyor. Bu sayede yalnızca akademik çalışmalara odaklanmak mümkün oluyor.
Burs almaya hak kazananlara naçizane önerim; akademik çalışmalarından fırsat buldukça gittikleri ülkeyi ve etrafını gezmeleri, sosyalleşmeleri, oranın kültürünü, insanların alışkanlıklarını, dünyaya bakışlarını tanımaya çalışmaları ve özellikle müze, konser ve benzeri kültürel olanakları mümkün mertebe değerlendirmeleri olur. Kimi ülkelerde, öğrenciler için müze kartı benzeri uygulamalar mevcut; bunları araştırıp bilgi edinmek yararlı olacaktır. Son olarak, gidilen ülkede sınırlı bir süre için bulunulduğunu ve bu nedenle de Türkiye’ye dönünce de yapılabilecek işler için orada emek ve zaman harcanmamasının daha iyi olacağını kendimize daha sık hatırlatmalıyız, diye düşünüyorum.