Dr. Özge Çepelioğullar Mutlu, Jean Monnet Burs Programı sayesinde kariyerini şekillendirenlerden. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde yürüttüğü doktora çalışmaları sırasında, Jean Monnet Burs Programını kazanarak University of Twente’deki Sustainable Process Technology grubunda 12 ay boyunca misafir araştırmacı olarak yer aldı. Hollanda’da bulunduğu süre boyunca biyokütle enerjisi üzerine çalıştı. Türkiye’ye döndükten sonra Ekim 2017’de doktora çalışmalarını tamamlayan Dr. Özge Çepelioğullar Mutlu, İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından her yıl başarılı doktora tezlerine verilen “İTÜ Yılın En İyi Doktora Tezi” ödülünü almaya hak kazananlardan biri oldu.
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Bugüne gelene kadar kariyeriniz nasıl şekillendi?
Lisans ve yüksek lisansımı Anadolu Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nde tamamladım. 2012 yılında araştırmacı olma hayalimin peşinden giderek İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde araştırma görevlisi olmaya hak kazandım. Buna ek olarak, aynı bölümde doktora çalışmalarıma başladım. Bir araştırmacının doktora esnasında, bilimsel bakış açısını geliştirebilmesi için yurtdışında benzer konularda çalışan araştırmacılarla ortak bir paydada buluşması gerektiğine inanıyorum. Jean Monnet Burs Programı ile 2015 yılında bu amacımı hayata geçirebilmek için harekete geçtiğimde tanıştım. Bursun kapsamını ve diğer bursiyerlerin hikayelerini okuduğumda oldukça etkilendim ve başvurmaya karar verdim. Doktora çalışmalarımın dördüncü yılında, “enerji” alanından bu bursa başvurmaya karar verdim ve 2015-2016 akademik yılında Jean Monnet bursiyerlerinden birisi olmaya hak kazandım. Uzmanlık alanım “biyokütleden değerli kimyasallar ve enerji üretimi” olduğu için Jean Monnet Burs Programına “enerji” alanından başvuru yaptım. Bursu kazandıktan sonra Avrupa’daki farklı araştırma gruplarından kabuller aldım. Ve sonunda “biyokütle enerjisi” alanında öncü olan University of Twente’ye gitmeye karar verdim. 12 ay boyunca Sustainable Process Technology grubunda misafir araştırmacı olarak çalıştıktan sonra Türkiye’ye döndüm ve İTÜ’de ki doktora çalışmamı başarıyla tamamlayarak mezun oldum. Jean Monnet Programı sayesinde Hollanda’da yürüttüğüm çalışmaların, “İTÜ En İyi Tez Ödülü”nü almamda büyük etkisi olduğunu düşünüyorum.
Jean Monnet Burs Programı ile gittiğiniz üniversite ve çalışma yaptığınız konu hakkında bilgi verir misiniz?
Zaman içerisinde artarak devam eden enerji ihtiyacı, ülkelerin sürdürülebilir, alternatif ve temiz enerji kaynaklarını da gelecekteki yol haritalarının bir parçası haline getirmeye itiyor. Türkiye’nin sahip olduğu fosil kaynakların yetersizliği göz önüne alındığında; gelecekteki enerji planlamamızda alternatif kaynaklara daha etkin bir şekilde yer vermemiz gerekiyor. Bu noktada, alternatif enerji kaynakları arasında sadece enerji üretiminde değil, değerli platform kimyasallarının üretiminde de önemli bir rol oynayan ve benim de doktora konumun temelini oluşturan biyokütle enerjisi karşımıza çıkıyor. Bu kapsamda, Jean Monnet Programı kapsamında Hollanda’da bulunduğum esnada, biyokütleden elde edilen sıvı yakıtın özelliklerini geliştirebilmek amacıyla proses geliştirme üzerine çalışmalarda bulundum.
Jean Monnet Burs Programı sayesinde tamamladığınız eğitimin Avrupa Birliği’ne bakışınıza etkileri nelerdir?
Yenilenebilir enerji söz konusu olduğunda, Hollanda’nın bu alanda tecrübe kazanılabilecek en güzel AB ülkelerinden birisi olduğunu söyleyebilirim. Alanında uzman birçok araştırmacının çalıştığı, üniversite-sanayi ortaklığında gerçekleştirdikleri birçok araştırma enstitüleri var ve bu enstitülerin, AB’de ki diğer araştırma kurumları ile uyum içinde çalıştığını görmek beni oldukça etkiledi. AB’nin mevcut kaynakları nedeniyle sahip olduğu enerji sorununu, siyasi süreçlerin ötesinde, teknoloji ve bilimi harmanlayarak bu şekilde aşabildiğini görmek beni oldukça etkiledi.
Jean Monnet bursiyer adaylarına neler tavsiye etmek istersiniz?
Jean Monnet Burs Programının, yüksek lisans ya da doktora aşamasında yurtdışı tecrübesi edinmek isteyen herkes için çok büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Hangi alandan başvuru yapılacağına karar vermek bence en önemli aşamalardan biri. Sonrasında yoğun bir çalışma dönemi sonucunda gerçekten hayal eden ve isteyen herkes bu hayalini gerçekleştirebilir. Avrupa’nın tarihi ve kültürel geçmişi göz önüne alındığında, adayların kendilerini sadece akademik olarak değil, sosyal ve kültürel anlamda da besleyeceklerini düşünerek bu yolculuğa çıkmalarını tavsiye ediyorum.