Okul/Bölüm: Oxford Üniversitesi Karşılaştırmalı Sosyal Politika
Ertuğrul Polat 2015 yılında Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünden mezun oldu. Aynı üniversitede iktisat alanında yandal programını tamamladı. Lisans öğrenimi sırasında kamu politikası alanına duyduğu ilgi Polat’ı Oxford Üniversitesindeki Karşılaştırmalı Sosyal Politika yüksek lisansı ile buluşturdu. Daha sonra sivil toplum alanında çalışmak üzere Türkiye’ye dönerek her çocuğun nitelikli eğitim alabilmesi için araştırma ve savunuculuk faaliyetleri yürüten bir sivil toplum platformuna araştırmacı olarak katıldı. Burada geçirdiği yaklaşık 1.5 sene boyunca Türkiye’de eğitime erişim, geçici koruma altındaki Suriyeli çocukların eğitimi ve erken çocukluk eğitimi gibi alanlara odaklandı. 2018-2019 akademik yılı itibariyle Barnett Bursiyeri olarak Oxford Üniversitesinde Sosyal Politika alanında doktora çalışmalarına başladı. Buradaki çalışmaları sosyal devletin çocuk politikaları üzerine yoğunlaşıyor.
Jean Monnet Burs Programından hangi sektörden, kaç yılında faydalandınız?
Jean Monnet Bursunu 2015-2016 akademik yılında üniversite kontenjanından kazandım. Çalışma alanım “Sosyal Politika ve İstihdam” idi.
Jean Monnet Burs Programı ile hangi üniversiteye gittiniz, hangi konuda çalışma yaptınız?
Jean Monnet Bursiyeri olarak öğrenimimi Oxford Üniversitesinde, Karşılaştırmalı Sosyal Politika alanında tamamladım. Oxford’taki çalışmalarım sırasında Avrupa Birliği üyesi ülkelerin çocuk yoksulluğu ile mücadele politikalarını incelediğim bir yüksek lisans tezi yazdım.
Jean Monnet Burs Programı sayesinde tamamladığınız eğitimin Avrupa Birliğine bakışınıza etkileri nelerdir?
Aldığım derslerin yanında yüksek lisans tezimi AB ülkeleri üzerine yazmam İngiltere’de geçirdiğim bir sene boyunca AB ile ilgili pek çok yeni şey öğrenmemi sağladı. Bu süreçte AB ile ilgili düşüncelerimi de özellikle kendi alanım olan sosyal politikalar noktasında etkiledi. Tezimde ele aldığım çocuk yoksulluğu alanında AB üyesi devletler arasında büyük bir uçurum olduğunu görmek beni AB’nin sosyal politikalar alanındaki sınırlı etkisini tekrar ve tekrar sorgulamaya itti. AB özellikle yoksulluğun giderilmesi noktasında önemli hedefler koyarak üye devletler için iyi bir rehber görevi görüyor, ancak bu hedeflerin gerçekleştirilmesi noktasında üye devletlerin adım atmasını sağlamanın sandığımdan daha zor olduğunu gördüm.
Jean Monnet bursiyer adaylarına neler tavsiye etmek istersiniz?
Söylemek istediğim ilk şey Jean Monnet Burs Programının ne kadar büyük bir fırsat olduğu. Türkiye’de uzun süredir verilen bu kapsamlı bursun ne kadar değerli ve bulunması zor bir finansal destek olduğunu özellikle İngiltere’ye gidip de pek çok insanın öğrenimlerine burssuz devam ettiklerini gördüğümde fark ettim. Dolayısıyla ilk tavsiyem bu bursun değerinin farkına varmaları ve kendilerini bununla motive etmeleri olur.
Sanırım önemli bir tavsiye bu bursu almak için nasıl çalışılması gerektiği ile ilgili olmalı. Benim hazırlık yaparken en çok faydalandığım AB’nin kendi kaynakları oldu; gerek yayımladığı bilgilendirici dokümanlar gerekse AB kurumlarının kendi internet siteleri. Ancak bu noktada bursiyer adaylarının hazırlık sürecinde kitaplara gömülmeyip sürekli olarak AB gündeminden haberdar olmalarını tavsiye ederim.
Bursiyer olmaya hak kazanma sürecinde bir diğer önemli nokta okullara yapılan başvurular. Okulları araştırırken bir iki ülkeye hapsolup kalmamak gerçekten önemli, zira Avrupa’nın farklı yerlerinde kendi alanlarında uzman pek çok okul var. Okulun ismine takılmayın demek gerçekçi olmaz, ancak okulun isminin yanında bölümde çalışılan konular ile sizin aranızdaki uyumun öneminin altını çizmek gerekiyor. Çalışmak istediğiniz konuya göre sizin için doğru yer Brüksel olabilir, bir başkası için Paris, bir başkası içinse Budapeşte.
Tez yazması gereken bursiyerlere tavsiyem karşılaştırmalı bir tez yazmaları ve böylece çalışmalarında sadece Türkiye’ye odaklanmamaları. Tezin odağı Türkiye olsa bile, değişik politika alanlarında AB üye ülkelerindeki olumlu ve olumsuz uygulamalardan çıkarılabilecek pek çok ders var ve yazdığınız tez bunları öğrenmek için çok iyi bir fırsat. Son olarak, bir yıllık çok yoğun bir programı tamamlayabilmek beraberinde akademik olarak ciddi bir yük getirebiliyor, ancak bu yük sebebiyle Avrupa’da sosyalleşme fırsatından da mahrum olmamak gerekir, o yüzden tadını çıkarmayı unutmamak lazım.